3 Haziran 2014 Salı

AŞK ACISI

Aşk’la ilgili o kadar çok yazar yaşar anlatırız ki..
En anlatamadığımız şey ise aşk acısı olur.. Hepimiz acımızı başka başka yaşarız. Kimimiz içer sarhoş olur kimmiz eve kapanır kimimiz içimize.. Hepsinin genel adı aslında depresyon olur..
1 yıl önce yaşadığım o büyük travvadan sonra hayatımın akışı değişti diyebilirim. Benim yaşadığım aşk acısından ziyade ölümden dönmek gibi bişeydi. Çünkü saplantı derecesinde yaşadığım o aşk ‘ın sonu ne yazıkki hüsranla bitti. Sadece bana zarar veren bi hüsrandı bu. Duygusuzca yaşanılan tek taraflı aşk kişiye herzaman daha fazla acı verir belki ama İçinizde tuttuğunuz”o minnacık” umut sizi acıdan beter eder. İşte o umut yok olunca esas acı başlar..
Kimse size yardım edemez.
Kimse sizi anlayamaz.
Siz ancak kendi kendinizi tedavi edebilirsiniz.
Sonra ne olur.. Zaman geçer yara kabuk bağlar. Gün geçtikçe o yaşanılan acı unutulur. İz kalır elbet. Bendeki izler o kadar derinki yeni yeni rötüş yapıyorum desem yeridir. Ama mutlumuyum.. Evet tabikide mutluyum. Hayatım ondan öncede vardı ondan sonrada olmaya tabiki devam edecek. Yani anamın karnından onunla doğmadımki onsuz yaşayamayayım ! Acılarla yaşanmıyor ve hiç bi acı baki değildir. Yeni insanlar tanımak yeninden aşık olma hissini yaşamak bambaşka. Ancak eksik olan ise… O’ndaki o duyguyu aramak..
Kimbilir belki birgün bi yerde yine o duyguyu başka biri ile yaşarım. Ki inanıyorumda buna.. Halen pes etmiş değilim. Çünkü ağzıma kadar sevgi ve aşk’la doluyum. VE kim ne derse desin… Çok ama Çok mutluyum 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder