14 Nisan 2014 Pazartesi

Depresyon


Kadın hastalığıdır.

33 yıldır hiçbir erkeğin DEPRESYONA girdiğini görmedim.

Giriyorlarsa bile yeni bir meme bulana kadar.

 

Adamlar gamsız arkadaş.

 

Oysa biz kadınlar öylemiyiz.

Heray bir sefer depresyona giriyoruz.

Hatta bazen öyle bir oluyorki hiç çıkamıyoruz.

Pijamalarımızı giyip tv karşına geçip hem ağlıyor hemde duygusal komedi izliyoruz.

Telefonlarımıza bakmıyor, maillerimizi cevaplamıyoruz.

İnsan içine çıkmıyoruz.

Kapı çaldığında “evde yokum” diye çığlık bile atıyoruz. ( bunu ben yaptım çokta sık yaparım)

Sanki dünyadaki herşey bizim üzerimize geliyor herşey herkez sinirlerimizi zıplatmak için yarış yapıyor gibi geliyor.

 

3 gün sonra evden sıkılıyoruz.

Bu sefer etrafımızdakilere sarıyoruz.

İş yerinde altımızda çalışan personellere salyalarımız aka aka ateş püskürüyoruz.

Sonra vicdan azabı çekiyoruz o ayrı.

“beni nie kimse anlamıyor yeaaaa” diye ortalıkta kuyruğuna basılmış kedi gibi ciyaklıyoruz.

 

Evdekilerle durum farklı oluyor tabi.

“koduğumunun tv kumandasını nereye soktunuz”dan tutunda..

Yinemi ıspanak ya !, Zaten ben ne zaman aradığımı buluyorumki, Ellemeyin benim odamaaaaa”

Diye Zaten kıç kadar olan evi evdekilere iyiden iyiye dar ediyorum.

Ha muşmula suratım ayrı tabi.

 

 

Sonra bi yalnız kalma isteği geliyorki sormayın.

Sanki şimdiye kadar çok kalabalıkmışım gibide bi de triplere giriyorum.

Gelene gidene atar yapıyorum.

Geceleri uyu bozukluğu çekmeme sebep olan adama bile surat yapıyorum.

Ha onun umurundamı değil tabi.. Haberi yok çünkü.

Muhtemelen ne kadar dengesiz biri olduğumu düşünüyordur.

Ama bilmiyor bu durum hep hava lobisinden kaynaklanıyor.

L

 

 

Baktınız herşey boka sarıyor…

 

Ozaman hemen kısa zamanlı bir tatil planlıyorsunuz.

Mesela kapadokya ?

 

Romantik yerde hepten deprosyonun dibine vurmazsam iyidir !

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder